top of page

HAKARET SUÇU (TCK m.125)

  • Yazarın fotoğrafı: Şevval Gürkan
    Şevval Gürkan
  • 24 Şub
  • 5 dakikada okunur


1-) GENEL AÇIKLAMALAR

Hakaret Suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinde düzenlenmiştir.


TCK m.125:

(1)Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun; a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

(5)Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.


Hakaret suçu şikayete tabi suçlar arasında yer almaktadır. Suçun mağduru, hakareti öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde şikayet hakkını kullanmalıdır. Hakaretin sonradan öğrenilmesi durumunda ise şikayetin süresi fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemez. kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunun işlenmesi ise şikayete tabi değildir.


Hakaret suçunun maddi unsurları:

  • Başkasının onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte

Hareketin; başkasının onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olup olmadığının değerlendirilmesi konusunda Türk toplumundaki örf ve adet kuralları göz önünde bulundurulabilir.


  • Somut bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek

  • Hakaretin huzurda veya gıyapta(ihtilatlı) gerçekleştirilmiş olması

    Hakaretin huzurda gerçekleşmesi, söylenen sözün arada bir aracı olmadan doğrudan mağdur tarafından öğrenilmesidir. Hakaret suçunun gıyapta işlenmesi de mümkündür. Gıyapta işlenen hakaret suçunda sanığın cezalandırılabilmesi fiilin için en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. TCK m.125/1'de belirtilen en az üç kişi deyimine mağdur dahil değildir.


    "Sanığın müştekilerden S... Ç...'a, cep telefonundan iki kez mesaj çekerek "sen yengeni bile sinkaf edersin" şeklinde sözlerle hakaret ettiği ve bu sözleri nedeniyle iki müştekiye karşı hakaret suçundan mahkumiyetine karar verildiği olayda, sanığın müşteki S...'in yengesi olan müşteki A... Ç...'a karşı işlediği iddia olunan gıyapta hakaret suçunun ihtilat unsurunun oluşmayacağı gözetilmeden sanığın müşteki A...Ç...'a yönelik hakaret suçundan dolayı beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirir" (Yargıtay 2.C.D., 28.4.2008 1576/7517).


    "Gıyapta hakaret suçunun ihtilat unsurunun oluşması için sanığın söylediği iddia olunan hakaret içerikli sözlerin ikiden çok kimse tarafından duyulması gerektiği nazara alındığında tanıklar E.G. ve M.E. dışında başka kişilerce de duyulup duyulmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile mahkumiyet kararı verilmesi bozmayı gerektirir" (Yargıtay 2.C.D., 16.4.2008, 17950/7200).


2-) Hakaret Suçunda Matufiyet Şartı

Hakaret suçunda mağdurun belirli veya belirlenebilir olması gerekmektedir.

TCK m. 126: (1) Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.


Mağdurun belirlenmesi başlığı altında düzenlenen TCK m. 126'da görüldüğü üzere mağdurun isminin açıkça belirtilmiş olmasına gerek yoktur. İsmin açıkça belirtilmiş olmasına gerek olmayıp "mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa" hakaret suçu oluşabilmektedir.


YARGITAY 18.C.D., 29.6.2015, 2015/3116 E., 2015/3572 K. SAYILI KARAR:

"Sanığın hayvanlarını beslediği M... Köyü muhtarı olan katılan O...'a köy camisinin önünde "Benim hayvanlarımdan kim rahatsız oldu, boynuzları bir yerine mi battı, beni kim şikayet ettiyse hayvanların boynuzu k.çına girsin, kim şikayet ettiyse lafım ona" biçimindeki sözler ile hakaret ettiği, bu sözlerin tanıklar tarafından duyulduğu ve her ne kadar sanık hakaret içerikli sözlerinde katılanın ismini zikretmemiş ise de bunun katılana yönelik olduğunun herkes tarafından bilindiğinin tanık beyanları ile doğrulanması karşısında, sanığın katılana hakaret ettiğinin kabulü ile hükümlülük kararı verilmesi gerekir."


YARGITAY 18. C.D., 1.7.2015, 2015/4274 E., 2015/3760 K. SAYILI KARAR:

"Katılanın müdür olarak görev yaptığı okulun kantin görevlisi olan sanığın, aynı okulun öğrencisi olan tanık G...'in facebook hesabında paylaştığı "sizin okul müdürü de gözlüklü veya kel mi" şeklindeki gönderinin altına "bizim müdür o ç......" şeklinde hakaret içerikli sözler yazması biçimindeki eyleminde, sanığın bu sözleri kime hitaben yazdığı hususundaki çelişkili beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, bu sözlerin katılanın şahsına yönelik bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın atılı suçtan mahkumiyeti yerine "TCK'nın 126. maddesinde belirtildiği şekilde mağdurun isminin açıkça belirtilmemiş olması ve söylenen sözün mağdurun şahsına yönelik bulunduğuna dair duraksanmayacak bir açıklık bulunmadığı " şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi kanuna aykırıdır."


3-) HAKARET SUÇUNDA ÖZEL HAKSIZ TAHRİK DÜZENLEMESİ

TCK m.129/1'de hakaret suçuna özel bir haksız tahrik hali düzenlenmiştir. TCK m.29'daki düzenlemede cezanın indirilmesi söz konusuyken, TCK m.129/1'de hakaret suçu sebebiyle verilecek cezanın indirilmesi yanında cezanın ortadan kaldırılması da söz konusudur. TCK m.129/1'de suçun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi düzenlenmektedir. Herhangi bir hakka dayanmayan yani haksız bir harekete karşı işlenen suç söz konusu olmaktadır.


4-) HAKARET SUÇUNDA CEZASIZLIK VEYA İNDİRİM NEDENİ

TCK m.129/3: "Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir."


5-) HAKARET SUÇU VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinde ifade özgürlüğü düzenlenmiştir.

AİHS Madde 10:

  1. "Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar. Bu madde, Devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine tabi tutmalarına engel değildir.

  2. Görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması için gerekli olan bazı formaliteler, koşullar, sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir."

AİHS'nin 10. maddesinin 2. fıkrasına bakıldığında ise ifade özgürlüğünün sınırlamaya tabi tutulacağını görmekteyiz. Sınırlamada aşırıya gidilmemesi ve ölçülülük ilkesi çok önemlidir. Sınırlama meşru bir amaçla orantılı ve önlemin zorunlu olması gerekmektedir. Küfür, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici sözler düşünce özgürlüğü anlamında hukuki koruma görmemektedir. Unutulmamalıdır ki düşünce özgürlüğünün sınırı da başkalarının özgürlüğüdür.



6-) YARGITAY'IN YERLEŞİK İÇTİHATLARINA GÖRE HAKARET SAYILMAYAN BAZI KELİMELER


  • Allahsızsın, vicdansız ve acımazsın.” – ifadesi, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp kaba hitap tarzı le beddua niteliğindedir. (Yargıtay 15. CD. E. 2017/36393 K: 2021/6049 T: 26.05.2021)

  • Sanığın, müşteki infaz koruma memuruna söylediği kabul edilen “beceriksiz herif, meziyetsiz, karaktersiz… artık bırak bu işi, emekli ol git, insanları mağdur ediyorsun” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözler hakaret suçu oluşturmaz (Y18CD-K.2017/11006).

  • Sen çapulcu musun?” – ifadesi, sert eleştiri niteliğinde olduğu belirtilmiştir. (Yargıtay 4. CD. E: 2013/1452 K: 2014/11743 T: 14.04.2014)

  • Meymenetsiz suratında meymenet yok, terbiyesiz.” – ifadesi rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu belirtilmiştir. (Yargıtay 18.CD. E: 2015/36187 K: 2017/6539 T: 26.05.2017)

  • Zübük” – eleştiri niteliğinde olduğu belirtilmiştir. (Yargıtay 18. CD. E: 2015/9326 K: 2015/12196 T: 30.11.2015)

  • Ukala” – rahatsız edici, aba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu belirtilmiştir. (Yargıtay 18. CD. E: 2019/390 K: 2020/1377 T: 16.01.2020)

  • Yobaz” – kaba hitap tarzı niteliğinde olduğu belirtilmiştir. (Yargıtay 18. CD. E: 2017/4058 K: 2018/537 T: 22.01.2018)

  • Sanığın müştekilere söylediği “dinsiz, imansızlar” şeklindeki sözün müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarını oluşturmaz (Y18CD-K.2017/7985).

  • Sanığın katılana hitaben söylediği “sen şizofren hastasısın, iki ruhlusun, doktora git bir an evvel sağlığına kavuş” şeklindeki sözlerinin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde olduğundan bu sözler hakaret sayılmaz (Y18CD-2015/10949).

  • Eşkıya mısın, anarşist misin, sen ne biçim avukatsın.” – kaba ve nezaket dışı hitap tarzı olarak değerlendirilmiştir. (Yargıtay 4. CD. E: 2020/12836 K: 2021/6846 T: 01.03.2021)

  • A.ına koyduğumun yerinde herkes işini yapacak.” – sözlerinin katılanın hedef alarak söylenmemesi nedeniyle katılanın onur, şeref ve saygınlığına saldırı olarak değerlendirilmeye belirtilmiştir. (Yargıtay 4. CD. E:2021/3864 K: 2021/20597 T: 24.06.2021)




Av. Şevval GÜRKAN

 
 
 

Commentaires


©2024 Şevval Gürkan Hukuk&Danışmanlık | Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page